Diplomasinin bir zaferi ya da yansıması olarak tezahür eden uluslararası politikaların ivme kazandırdığı ikili ve çok taraflı siyasi ilişkiler, küreselleşmenin de zorlaşmasıyla, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla evrensel bir nitelik kazanmıştır.
Ekonomik ilişkilerin, evrensel bir boyut kazanması finansal ve mali kurumlarda dönüşüme yol açmaktadır. Özellikle dünya ekonomisinde görülen finansal krizler, ülkeleri bu olumsuz gelişmeye karşı önlemler almaya zorlamaktadır. Bu önlemlerin başında, fiktif (parasal) ekonomik ve mali araçlar yerine bu krizlere karşı bir nevi otomatik stabilizatör rolü üstlenen varlığa dayalı finansal ürünler gelmektedir.
Varlığa dayalı finansal ürünler günümüzde İslami finans enstrümanları olarak bilinen islami bankacılık, islami sermaye piyasaları (özellikle sukuk ihraçları) ve islami sigortacılık (tekâfül) şeklinde tezahür etmektedir.
İslami finans enstrümanlarının üç önemli sacayağından birini oluşturan tekâfül, konvansiyonel sigortacılığın tüm olumsuzluklarını bertaraf ederek katılımcılar (sigortalılar) açısından bir yatırım araç olma özelliği taşıdığı gibi, sigorta işletmeleri (sigortacılar) açısından da bir finans aracı olma özelliği taşımaktadır.
Konvansiyonel sigortacılık ülkemizde yeterince biliniyor olmasına rağmen tekâfül, hemen hemen hiç bilinmemektedir. Bu noktadan hareketle tekâfül müessesesinin teorik alt yapısını, hukuki çerçevesini ve mali boyutları kapsamında muhasebeleştirilmesini, denetimini ve vergilendirilmesini ele alan bir eserin ortaya konulması zaruret haline gelmiştir.
Halen, tekafül müessesesini tüm yönleriyle ele alan bir eserin yayımlanmamış olması, bu alanda önemli bir eksiklik olarak hissedilmektedir. Kaleme alınan bu eser, söz konusu eksikliğin giderilmesinde ilk adımı teşkil etmektedir.
Bu çerçevede, eserin ortaya konulmasında birçok kişinin yardım ve katkısı olmuştur.