Şirketler Hukuku Şerhi
Şirketler Hukuku Şerhi

Şirketler Hukuku Şerhi (5 Cilt)

İndirim Oranı : %15 İndirim
Fiyat : ₺5.250,00
İndirimli : ₺4.450,00

Kitabın Detayları

Baskı Sayısı : 5

Ebat : 17x25

Sayfa Sayısı : 4200

Kapak Türü : Ciltli

Kağıt Türü : I.Hamur

Dili : Türkçe

Kitabın Açıklaması
“Şirketler Hukuku; dün, bugün, yarın” mottosu altında, Kitabın 5. baskısındaki güncelleme ve önemli yenilikler üç başlık halinde tespit edebilirim.
I. Genel olarak
Her hukuk kitabının yeni baskısı, yazarına bilimsel görüşlerini tekrar gözden geçirerek değerlendirme, hatalarını düzeltme ve özellikle kitabın bilimsel kurgu ve sistematiği geliştirme konusunda önemli bir fırsat sunar. Böylece, her güncellemede yazarlar, mevcut bilimsel deneyimleri ve birikimleriyle hem bizzat kendisini hem öğretideki görüşleri hem de yüksek yargı kararlarını daha nesnel şekilde inceleme ve değerlendirme yapabilirler. Bu bağlamda 5. baskıda özellikle kitabın bilimsel kurgusu ve sistemiği ve içeriği geliştirilip güncellenmiştir. Konu olarak, başta adi ortaklık olmak üzere, özellikle şirketler topluluğu, anonim şirket genel kurulunun iptali kabil ve batıl kararlarına ilişkin güncellemeler; yönetim kurulunun görev taksimi, yönetim ve temsil yetkisinin devri arasındaki farklılar ve sonuçları güncellenmiştir. Ayrıca, Kanunda belirli bir paya veya bir pay grubuna oy hakkındaki imtiyazda olduğu gibi, kâr ve rüçhan hakkı tanınmasında bir üst sınır öngörülmemiş olması nedeniyle, anılan haklara hangi oranda imtiyaz tanınabileceğine ilişkin İsviçre ve Türk hukukundaki görüşler dikkate alınarak ayrıntılı şekilde örnekler verilerek açıklanmış; şirketin iflasında, iflas idaresinin YK üyeleri ve yöneticilere karşı sorumluluk davası açmasına ilişkin İsviçre Federal Mahkemesinin yeni kararları ve öğretideki görüşler eşliğinde incelenip ortaya konulmuştur. Bu kapsamda, limited şirketlere ilişkin olarak da birçok konuda güncelleme ve konu bazında genişletmeler yapılmıştır.
II. TTK’daki Yasal Değişiklikler
1. Yeni Kurulacak Anonim ve Limited Şirketlerin asgari Sermaye Tutarları, 25.11.2023 tarihli ve 7886 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile anonim şirketlerde kuruluşta en az sermaye tutarı 50.000 TL’den 250 TL’ye; limited şirketlerde 10.000 TL’den 50.000 TL’ye, kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş olan halka açık olmayan anonim şirketlerde 100.000 TL olan en az başlangıç sermayesi tutarı 500.000 TL’ye yükseltilmiştir ve yürürlük tarihi de 26.11.2023 tarihli Düzeltme Tebliği ile, 01.01.2024 olarak değiştirilmiştir. Ancak anılan şirketlerin mevcut sermayesinin yeni sermaye tutarlara ne zaman yükseltmelerine ilişkin Bakanlık tebliği henüz yayımlanmamıştır.
2. Bağımsız Denetime Tabi Olan Şirketlere İlişkin Değişiklik. “6434 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı”1 ile “Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar, 01.01.2023 tarihinden geçerli olmak üzere, TTK’nun 397. maddesi gereğince bağımsız denetime tabi tutulması gereken şirketlerin tabi olacağı eşit değerler yeniden düzenlenmiştir.
3. “Türk Ticaret Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi” 3.5.2024 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulmuş ve 9.5.2024 tarihinde kabul edildi. Bu düzenlemede Anonim ve Limited şirketlerin, TTK m.366/1, 392/7, 375/1-d ve 332, 580. maddelerinde öngörülen yeni tutarlara yükseltilmesine ilişkin anılan şirketlere verilen süre ve genel kurul toplantı ve karar nisaplarına yer verilmiştir.
III. Konulara İlişkin Güncelleme ve Yenilikler
1. Pratikte sıkça karşılaşılan anonim ve limited şirketlerin genel kurul ve yönetim kurulunun iptal, batıl ve yok hükmündeki güncel kararları, İsviçre Federal Mahkemesi ve özellikle Yargıtay içtihatları dikkate alınmış ve gerekli olduğu ölçüde de Alman Federal Mahkemesinin güncel içtihatları ile Türk, İsviçre ve Alman hukukundaki bilimsel öğretisindeki görüşler ve gelişmeler ışığında incelenerek ortaya konulmuştur.
2. TTK’da ve Yargıtay kararlarında, anonim ve limited şirketlerde bedelli sermaye artırımında paysahiplerinin sermaye oranın korunmasına hizmet eden ve paya bağlı olarak kanundan doğan “yeni pay alma hakkı (“Bezugsrecht”)” ile ilk esas sözleşme veya genel kurul kararıyla esas sözleşme değişikliği yapılarak belirli bir paya veya pay grubuna imtiyaz olarak tanınabilen “rüçhan hakkı” (Vorrecht) kavramlarının başta kanunda olmak üzere, öğretide ve Yargıtay kararlarında eş anlamlı olarak kullanılmasının hatalı olduğu, mehaz İsvBK ve Alman hukukundaki ilgili düzenlemeler ve öğretide görüşler dikkate alınarak özenli şekilde gözden geçirilip açıklanmıştır.
3. Son yıllarda pratikte sıkça karşılaşılan ortakların şirketten olan “sermaye avansı” olarak adlandırılan alacağının, sermaye artırımında ortağın yeni pay alma hakkını kullanılmasından kaynaklanan sermaye borcuyla takas edilmesi sorunu, TTK ve vergi mevzuatındaki düzenlemeler ve İç Ticaret Genel Müdürlüğü, Merkez Bankası ve bakanlık genelleri dikkate alınarak incelenmiştir. Bu durum, özellikle şirkete hakim ortakların yönetim bulunmaları ve şirketin her türlü işlemlerindeki başat rolü nedeniyle kötüye kullanılma olasılığı ve sermayenin ifa edilememe riskine dikkat çekilmiştir.
4. Paysahiplerine “eşit işlem yapılması” kuralını ihlal eden yönetim kurulu kararı, TTK m. 391/1-a bendi hükmünde batıl sayılırken, aynı yasağı ihlal eden genel kurul kararının m. 447’de ve SPKn m. 18/6’da iptale tabi olmasına ilişkin farklı yasal düzenlemeler, öğretideki görüşler eşliğinde incelenip, değerlendirmiştir.
5. Her genel kuruldan sonraki ilk yönetim kurulu toplantısında, örneğin (A) grubu nama yazılı pay sahiplerinin göstereceği adayların, YK başkanı ve Başkan vekili seçileceğine ilişkin esas sözleşme hükmünün imtiyaz olarak kabul edilip edilemeyeceği, Kanundaki mevcut imtiyaz sistemi dikkate alınarak ayrıntılı olarak incelenip açıklanmıştır.
6. Türk hukukunda şirketler topluluğunun oluşabilmesi için bir hakim şirket ile ona bağlı en az kaç ticaret şirketin varlığının şart olduğu, TTK’ nun 195 hükmü ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 105/1 hükmü ile Yargıtay 11.HD’nin 23.6.2022, E.2020/8290, K.2022/5229 sayılı kararı, TTK’daki mevcut hükümler dikkate alınarak değerlendirilmiştir.
7. Temsile yetkili bir yönetim kurulu üyesinin kendi adına şirketler yaptığı işlemlerin (Insichgeschäfte) öğretideki görüşler ve uygulamadaki Yüksek Yargı kararları eşliğinde ayrıntılı olarak incelenip değerlendirilmiştir.
8. İrdelenen diğer önemli bir sorun da, birden fazla YK üyesinin hepsinin münferiden şirketi temsile yetkili olması halinde, bir üyenin şirketle yaptığı sözleşmenin geçerli olabilmesi için kimlerin onay verebilip, veremeyeceği, İsviçre Federal Mahkemesinin yeni kararları ve bilimsel öğretideki görüşler eşliğinde değerlendirilerek ortaya konulmuştur.
9. Borçlar hukukuna ilişkin önalım hakkı (Vorkaufsrecht), öncelik hakkı (Vorhandrecht) gibi hakların anonim şirketin esas sözleşmesine konulmasının, TTK m. 493/7 hükmü karşısında geçerli olup olmadığı ve anılan hakların TTK m. 492/1 uyarınca, esas sözleşmedeki nama yazılı payların devrinde şirket onayına ilişkin bağlam hükmüne nazaran uygulanma önceliğinin olup olmadığı İsviçre Federal Mahkemesi’nin yeni bir kararı ve öğretideki görüşler dikkate alınarak incelenmiştir.
10. Borsaya kote olmayan anonim şirketin nama yazılı paylarının devrinde, şirketin esas sözleşmedeki bağlam hükmüne dayanarak, iktisap edenin onay ve pay defterine kayıt isteminin reddetmesinin, Türk ve İsviçre Yüksek Yargı kararları ve öğretideki zengin literatür eşliğinde incelenip değerlendirilmiştir.
11. Pratikte karşılaşılan “fiili yönetim kurulu üyesinin” (faktischer Verwaltungsratsmitglied) hukuki işlemlerde anonim şirketi temsil edip etmeyeceği konusu, İsviçre Federal Mahkemesinin yeni bir kararı ve İsviçreTürk öğretisindeki görüşler eşliğinde incelenmiştir.
12. Anonim şirketin iflasında, iflas idaresinin şirketin zararı nedeniyle yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilere karşı açacağı hukuki sorumluluk davasıyla ilgili tartışmalar, İsviçre Federal Mahkemesinin yeni bir kararı ve öğretideki görüşler eşliğinde incelenip değerlendirilmiştir.
13. Keza anonim şirketin iflasında, iflas idaresinin şirketin zararı söz konusu olmaksızın, bazı şirket alacaklıları korunması açısından yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilere karşı sorumluluk davası açıp açamayacağı, İsviçre Federal Mahkemesinin yeni kararı ve öğretideki görüşler eşliğinde değerlendirilmiştir.
14. İncelenen diğer bir konuda, mehaz İsvBK m. 712/1’de yer almayan, ancak hangi gerekçe ile alındığı belli olmayan TTK m. 366/1’deki “yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve … en az bir başkan vekili seçer” hükmünün, başkanın ve/veya başkan vekilinin esas sözleşmede öngörülmesi kaydıyla, genel kural tarafından üç yıl için seçilmiş üyeleri arasından üç yıl için atanıp atanamayacağı sorunu, Mayıs 2024 Tarihinde TBMM Başkanlığına sunulan “Türk Ticaret Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde, “her yıl” ibaresi silinmek suretiyle, öğretideki tartışmalara son verilmiş ve yukarıda anılan 11.HD’nin kararıda etkisini yitirmiş olacaktır.
15. 3.5.2024 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulan 9.5.2024 tarihinde kabul edilen “Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde, TTK’nın bazı maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Kitabın onaltıncı Bölümü, § 73’de, değişik maddeler ve bunların gerekçelerine yer verilmiştir. Ancak bu beş madde değişiklinin yeterli olduğu söylenemez. Bu nedenle, TTK’da tartışmalı veya çelişkili olan 41 maddenin değişmesine ilişkin kapsamlı bir “öneri paketi” sunulmuş ve ayrıca muhtemel değişikliğe göz önüne alınması düşünülerek, 19.6.2020 tarihinde yapılmış ve 1.1.2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan birçok İsvBK’daki yeni maddelerin hem Almanca metinleri ile dil’ye çevrileri de eklenmiştir.
İncelenen diğer bir konuda, mehaz İsvBK m. 712/1’de yer almayan, ancak hangi gerekçe ile alındığı belli olmayan TTK m. 366/1’deki “yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve … en az bir başkan vekili seçer” hükmünün, başkanın ve/veya başkan vekilinin esas sözleşmede öngörülmesi kaydıyla, genel kural tarafından üç yıl için seçilmiş üyeleri arasından üç yıl için atanıp atanamayacağı sorunu, Yargıtay HGK’nun 01.03.2023, E.2020/11-65, K.2023/144 sayılı kararı ve öğretideki görüşler dikkate alınarak ayrıntılı şekilde de lege lata incelenmiş ve de lege ferenda öneride bulunulmuştur.
1991 tarihli İsvBK’nın revizyonuna ilişkin olarak 15 yıldan beri tartışılan ve iki konuda halka oylaması yapılması nedeniyle ilk referandum, halka açık şirketlerde yönetim kurulu üyeleri ile emekli üyelere sağlanan mali nitelikteki hak ve menfaatlerin genel kurulda paysahiplerine açıklanması, ikincisi ise, çok uluslu şirketlerin küresel faaliyetleri çerçevesinde, Konzernverantwortung olarak anılan ana şirketin merkezi dışındaki başka ülkelerde faaliyette bulunan yavru veya bağlı şirketlerinin insan hakları ve çevre standartlarına aykırı davranışlarından, ana şirketin organ üyelerine karşı cezai ve hukuki sorumluluğa ilişkin referandum) yasalaşması geciken “Anonim Şirketler Hukukuna İlişkin Büyük Revizyon” (Die «grosse» Schweizer Aktienrechtsrevision) çalışmasının nihayet 19.6.2020’de yasalaşıp, 1.1.2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Bu hususta ilgili konularda İsvBK’daki bu yeni yasal değişiklikler dikkate alınarak incelenmiştir.
Adalet Bakanlığı’nın 4-5 Kasım 2022’de Bursa’da “10.Yılında Türk Ticaret Kanunu Çalıştayı”2 , yüksek yargı mensupları, akademisyenler ve iş dünyasının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Bizim de katıldığımız bu Çalıştayda, 6102 sayılı TTK’nın birçok hükümleri kapsamlı olarak irdelenmiş ve yeni öneriler sunulmuştur. Bu bağlamda biz de ileride TTK’da yapılacak değişikliğe ilişkin olarak bu kitabın 5. basısına § 73. Paragraf olarak, “de lege ferenda Türk Ticaret Kanunu” başlığı altında yeni bir bölüm ekledik. Bu bölümde öğretide tartışılması amacıyla da, TTK’nın 41 maddesine ilişkin değişiklik önerileri sunulmuştur. Ayrıca, TTK’daki muhtemel değişiklik kapsamında dikkate alınması amacıyla, 19.6. 2020 tarihinde değiştirilen yeni İsvBK’nın 33 yeni maddelerinin Almanca metinler ve bunların dil’ye çevirisi de yer verilmiştir ve İsvBK’daki yeni hükümlerin değişiklik gerekçesi de (Botschaft) açıklanmıştır. Ayrıca, değerli meslektaşım Prof. Dr. Murat Can Atakan’ın yenilik olarak, Alman hukukunda yasalaşma aşamasında olan “Yönetici Kurulu Üyesinin Gözetim Kurulu Tarafından “Belirli Bir Süre İle Görevinin Askıya Alınması” başlığını taşıyan düzenlemenin benzerinin, Türk hukukuna ilişkin “Yasa Taslağı”, önerisi de, TTK sistemi özelinde mümkün olup olmadığı, kitabın yönetim kurulu bölümünde ayrıntılı olarak incelenip değerlendirilmiştir.
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.