istanbul-protokolu-ve-iskencenin-onlen-5b3145.jpg
istanbul-protokolu-ve-iskencenin-onlen-5b3145.jpg

İstanbul Protokolü ve İşkencenin Önlenmesi

İndirim Oranı : %60 İndirim
Fiyat : ₺150,00
İndirimli : ₺60,00

Kitabın Detayları

Baskı Sayısı : 1

Ebat : 16x24

Sayfa Sayısı : 296

Kapak Türü : Karton Kapaklı

Kağıt Türü : I.Hamur

Dili : Türkçe

Kitabın Açıklaması
Elinizdeki bu çalışmanın başlangıcını değerli öğrencim ve meslektaşım Mehmet KAYA nın benim danışmanlığımda 2008 yılında, Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalında başarı ile tamamladığı -İşkencenin Belgelenmesine Dair İstanbul Protokolü-, başlıklı yüksek lisans tezi oluşturmaktadır. Konu hakkında kamu hukuku alanında bir tez çalışmasının bulunmamasını önemli bir eksiklik olarak görüyordum. Bu başlığı Meslektaşıma tez çalışma konusu olarak önerdiğimde konunun daha önceden incelenmemiş olmasından dolayı belirli bir duraksama yaşadı. Bununla beraber yenilik getirecek bir çalışma yapma arzusu galip geldi. Değerli Meslektaşımla daha önceden incelenmemiş bir konunun yüksek lisans çalışması olarak vermenin taşıdığı özel durumu dikkate alarak oldukça sıkı bir işbirliği içinde olduk. Doğru konuyu, üstesinden gelecek ve bilimsel araştırma yeteneği yetkin birine verdiğim kısa sürede ortaya çıktı. Tez tamamlandığında jüri üyelerinin görüşleri de bu çalışmanın kitaplaşması yönündeydi. 2008 den sonra aradan geçen iki yılı aşkın zamanda hem ben hem de Mehmet KAYA konuyu derinleştirme fırsatı bulduk. Ben, 2008-2009 yılında Adalet Bakanlığı ve Türk Tabipler Birliğinin birlikte gerçekleştirdikleri yargıç ve savcılara dönük -İstanbul Protokolü ve İşkencenin Önlenmesi- konulu projenin koordinatörlüğünü yaptım. Değerli hukukçu ve hekim akademisyenlerden oluşan bir ekiple uzun bir maraton sayılabilecek bir süreçte yargıç ve savcıların İstanbul Protokolü konusunda oldukça ayrıntılı eğitimi programını yürüttüm. Konular oldukça ayrıntılı bir şekilde incelendi. Bu süre içinde sahada yaşanan sorunları bizzat gözlemleme ve böylece kuramla uygulama arasında daha iyi bir uyum ve etkileşimin nasıl sağlanabileceğine dönük uzun uzun düşünme ve araştırma imkanım oldu. Görüşlerimi derinleştirme olanağı buldum. Adli yargı mensubu meslektaşlarımın ortaya attıkları temel sorunlar İstanbul Protokolü hakkındaki kuramsal görüşlerimin biraz daha pekişmesine ve bir bakıma ayaklarının yere basmasına olağanüstü katkıda bulundu. Sevgili Mehmet KAYA da bu eğitim sürecinde eğitici sıfatıyla aktif görev aldı. Hem benim hem de onun aldığı geri bildirimler, birlikte yaptığımız tez çalışmasının olgunlaşmasına, kuram ve uygulamanın mümkün olduğunca örtüşmesine iyi bir ortam sağladı. Bu denli birikimi kalıcılaştırmak akademik açıdan zorunlu bir yükümlülüktü. Bu nedenle konuyu birlikte kitaplaştırmaya karar verdik. Çalışmadaki dil kaynaklar 2008 de tez tamamlandıktan sonra da Mehmet KAYA tarafından geliştirildi, tamamlanmaya çalışıldı. Konuya ilişkin yeni çalışmalar onun tarafından özenle takip edildi ve esere işlendi. Ben de çalışmayı Almanca kaynaklarla takviye etme yönünde katkı sağladım. Ana metne yaptığım katkıların yanında -İnsancıl Hukukta İşkence Yasağının Gelişimi- konusunu tez olarak hazırlandığında incelenmeyen ek bir konu olarak ayrıca ekledim. Yine benim editörlüğümde 2009 da yayınlanan İşkencenin Önlenmesi ve İstanbul Protokolü adlı çalışmada makaleleri bulunan yazarların görüşlerini de elinizdeki çalışmaya bizzat yansıtmaya çalıştım. Ancak burada diğer dil kaynakları Mehmet KAYA nın titiz bir şekilde ele aldığını ve kitaba işlediğini vurgulamayı hakkın tesliminin gereği saydığım için açıkça vurgulama gereği duyuyorum. Sonuçta bir yüksek lisans tezi şeklinde başlayan araştırma Mehmet KAYA ile birlikte sarf ettiğimiz gayretlerle oldukça genişleyerek ilk şekline yaklaşık yüzde kırklık bir katkı ile bir tez olmanın ötesine geçti. Ortaya yepyeni bir eser çıktı. Böylece eser, işkence ile mücadele anlamında özgün bir insan hakları çalışmasına dönüşerek bir genel başvuru kitabı niteliğine kavuştu. Bu eserin ortaya çıkmasında birçok meslektaşımın emeği oldu. Bu bağlamda Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku anabilim dalı araştırma görevlisi Gülden ÇAMURCUOĞLU ve Hukuk Felsefesi anabilim dalı araştırma görevlisi Fatma Süzgün ŞAHİN in cümlenin anlamı ve yazım kurallarına dönük düzeltmelerine teşekkür ediyorum. Bu eser kimlere hitap ediyor? Kısaca işkence ile mücadele etmek isteyen herkese demek mümkün. Başta adli tıp uzmanı olmayan hekimler olmak üzere gözaltı öncesi ve sonrası süreçlerde, cezaevlerinde, sağlık muayenesi yapmak durumundaki hekimler ile savcılar ve işkence iddialarına ilişkin mağdurun haklarını dile getirmek durumundaki avukatlar, konuya ilgi duyan herkes açısından bu eser bir başucu kitabı özelliği taşımaktadır. Hukuk fakültesi öğrencileri açısından ise bu eser, mesleğin uygulamasına dönük erken bilgi donanımı edinme olarak okunabilir. İstanbul Protokolünün nasıl uygulanacağı ve boşlukların yorum yoluyla giderilmesi yönünde iyi bir rehber ortaya koyduğumuzu düşünüyorum. Dünyada hala işkencenin bir sorun olarak ortada durması, hele Ülkemizde güncelliğini bir türlü kaybetmemesi öğrenmemiz gereken çok şey olduğunu, ne yazık ki bize hissettirmektedir. İnsan onuruna saygı ile bağdaşmayan bu fiilin istisna durumuna düşürülebilmesi ne yazık ki sadece bilgi ile de mümkün değildir. İçimizdeki adalet ve hakkaniyet duygularımızı, benliğimizdeki duyarlılığı ve farkındalığı harekete geçirmemiz gerekir. Dileğimiz geçmişteki karamsarlığa yol açıcı örneklere rağmen gelecekte insan onurunun en öncelikli olduğu bir dünyada yaşamaktır. Bunun için herkesin katkıda bulunması insanlığa karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir.
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.