Genel Hükümler Kabahatler Kanunu’nun Genel Hükümleri Kabahatler Kanunu’nda Öngörülen İdari Yaptırımlar Kabahatler Kanunu’nda Öngörülen İdari YaptırımlarınUygulanma Usulleri ve Kanun Yolları Özel Hükümler Bazı Özel Kanunlarda Düzenlenen Kabahatler ve Yaptırımları -6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda DüzenlenenKabahatler ve Yaptırımları -5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nda DüzenlenenKabahatler ve Yaptırımları -4646 Sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu’nda DüzenlenenKabahatler ve Yaptırımları -6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda DüzenlenenKabahatler ve Yaptırımları -5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nda DüzenlenenKabahatler ve Yaptırımları. Toplumsal barış düzenini bozan hareketler veya neticeler (fiiller), üst kavram olarak haksızlık şeklinde ifade edilebilir. Haksızlıklar kendi içinde; en ağır, ağır ve hafif haksızlıklar şeklinde bir derecelendirmeye tabi tutulabilir. Haksızlığın derecesine bağlı olarak da uygulanacak yaptırım derecelendirilmiştir. En ağır haksızlıklara en ağır ceza, ağır haksızlıklara ağır ceza ve hafif haksızlıklara da hafif ceza öngörülmüştür. En ağır ve ağır haksızlıklar suç, hafif haksızlıklar ise kabahat olarak kabul edilmektedir. Bu kabule bağlı olarak da, kanuni düzenlemeler yapılmaktadır. Belirli bir kamu tüzel kişiliğinin iç düzen ve işleyişini bozan haksızlıklar ise, disiplin suçları olarak ifade edilmektedir. Disiplin yaptırımı gerektiren haksızlıklar, toplumsal yönü olmadığı için, bu incelemenin dışında kalmaktadır. Tarihi süreç içinde hafif haksızlıklar suç olarak kabul edilmiş ve bu nedenle de ceza kanunlarında düzenlenmişlerdir. Ancak, günümüz ceza hukuku anlayışında, hafif haksızlıkların suç olmaktan çıkartılıp kabahat niteliği taşıyan haksızlıklar olarak görülmeye başlanması, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) yapım sürecinde de etkili olmuştur. Bu nedenle, 765 sayılı yürürlükten kaldırılan Türk Ceza Kanunu’nda (ETCK) suç olarak düzenlenmiş olan birçok hafif haksızlıklar, suç olarak düzenlenmeyip, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda (KK) kabahat olarak düzenlenmişlerdir. Türk Ceza Kanunu ile Kabahatler Kanunu arasındaki ilişki üzerinde durmak gerekir. Türk Ceza Kanunu ile Kabahatler Kanunu arasında çok sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Çünkü, Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümler kısmı ile Kabahatler Kanunu’nun genel hükümler kısmı neredeyse aynı hukuki zemin üzerinde inşa edilmişlerdir. Başka bir ifadeyle, Kabahatler Kanunu’nun genel hükümler kısmı, Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümler kısmı temel alınarak düzenlenmiştir. Bu nedenle, Kabahatler Kanunu, ceza hukuku ile çok sıkı bir ilişki içindedir. Bu sıkı ilişki nedeniyle de, Kabahatler Kanunu’nun yorumu ve uygulanmasında Türk Ceza Kanunu ve ceza hukuku oldukça önem taşımaktadır. Bu önemi gereği de, Kabahatler Kanunu’nun yorumu ve uygulanmasında ceza hukuku öğreti ve uygulamasından yararlanılmalıdır. Kabahatler Kanunu ile idare hukuku arasındaki ilişkiye de değinmek gerekir. Kabahatler Kanunu ile idare hukuku arasındaki ilişki, yaptırım bakımındandır. Çünkü, kabahat niteliği taşıyan haksızlıklara karşı uygulanacak yaptırım, idari nitelikte bir yaptırımdır. Kabahatler Kanunu’nun hem Türk Ceza Kanunu ve ceza hukuku hem de idare hukuku ile ilişkisi dikkate alınarak, bu eserin adını, bu ad veya ifade konusu öğretide tartışmalı olmakla birlikte, idari ceza hukuku şeklinde koyduk. Ancak, şurası açıktır ki, Kabahatler Kanunu ile Türk Ceza Kanunu ve ceza hukuku arasındaki ilişkinin yoğunluğu, Kabahatler Kanunu ile idare hukuku arasındaki ilişkiden daha fazladır. Bu tespit şu örnek ile daha da net anlaşılabilecektir. Kabahatler Kanunu bir ağaç ise, Türk Ceza Kanunu ve ceza hukuku bu ağacın gövdesi ve dalları, idare hukuku ise meyveleridir. İdari ceza hukuku adlı bu eserde, ilk önce, 5326 sayılı (30/3/2005 kabul tarihli, 31/3/2005 resmi gazetede yayınlanan) Kabahatler Kanunu incelenecektir. Bu inceleme yapılırken, kanunun genel kısmı esas alınacaktır. Bu nedenle de, kanunun ikinci kısmında düzenlenen özel kabahatler incelenmeyecektir. Kabahatler Kanunu genel kısmı incelenirken, genel kısımda kabul edildiği şekliyle dört alt bölüme yer verilecektir. Kabahatler Kanunu genel kısma ilişkin inceleme yapıldıktan sonra, uygulamada önemli bir yer tutan bazı özel kanunlarda idari yaptırım öngören düzenlemeler incelenecektir. Bu nedenle, bu çalışma iki temel yapı üzerinde kuruludur.