Karşılaştırmalı İcra ve İflas Kanunu
Kitabın Detayları
Barkod :
9786258038439
Kapak Türü :
Karton Kapaklı
Baskı Sayısı :
12
Ebat :
13,5x19,5
Dili :
Türkçe
Yayın Tarihi :
2022-1
Kağıt Türü :
I.Hamur
Sayfa Sayısı :
551
Takım :
Ekler :
Kitabın Açıklaması
Bu kitabın Temmuz 2021’de yayımlanan on birinci
basısından sonra İcra ve İflas Kanunumuzda 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun* ile toplam otuz üç kanun
maddesini etkileyen kapsamlı bir değişiklik yapıldı. Bu sebeple on birinci
basının üzerinden kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen yeni bir bası hazırlama
ihtiyacı doğmuştur.
7343 sayılı Kanun ile İcra ve İflas Kanununun
m.1, m.4, m.13, m.36, m.87, m.88, m.97/a, m.106, m.110, m.111, m.114, m.115,
m.118, m.124, m.126, m.127, m.128/a, m.129, m.130, m.134, m.135, m.142/a, m.242
ve m.244 hükümlerinde değişiklik yapılmış; Kanuna m.3/a, m.111/a, m.111/b ve
geçici m.18 eklenmiştir. Kanunun m.25, m.25/a, m.25/b, m.133 ve m.341 hükümleri
ise yürürlükten kaldırılmıştır.
Genel gerekçeye bakıldığında kanun
değişikliğinin başlıca iki amacının bulunduğu görülmektedir. Bunlardan ilki
bilişim teknolojilerinin cebri icrada daha fazla kullanılması ile daha etkin
bir cebri icra hizmetinin sağlanmasına ilişkindir. Bu kapsamda, hacizli
malların daha kısa sürede, daha az masrafla ve daha yüksek satış bedeli ile
paraya çevrilmesi hedeflenmiştir. İkinci olarak, kanun değişikliğinin çocuk
teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilam ve tedbirlerin
çocuğun menfaatleri üstün tutularak daha etkin bir şekilde yerine
getirilmesinin amaçlandığı görülmektedir.
Bu değişikliklere ek olarak, kanunun geneline
yayılmış şekilde çeşitli hükümlerde değişiklikler yapan toplam dokuz değişiklik
daha bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla icra dairelerinin teşkilatlanması (m.1,
m.3/a, m.4, m.13), icranın geri bırakılması (m.36), mahcuz mala istihkak
davasında malın muhafaza altına alınması (m.97/a), “taksitle ödeme” (m.111),
hacizli taşınmazın paraya çevrilmesi sonrasında devreTürkçemesi halinde tahliye
talebi (m.135), takip alacaklısına “teminat karşılığı ödeme” yapılması için
sunulacak teminat mektubu (m.142/a) hakkındaki değişikliklerdir.
Bu değişikliklere biraz daha yakından bakacak
olursak, haciz ve paraya çevirme usulüne ilişkin ilişkin olmak üzere, 7343
sayılı Kanun ile sicile kayıtlı olan ve olmayan malların kıymet takdirlerinin
nasıl yapılacağı (m.87); kanun değişikliği ile açık artırmanın tüm aşamalarının
elektronik ortamda yapılması usulü kabul eTürkçemesi sebebiyle hacizli malın
getirileceği bir satış mahalli olmayacağı için sicile kayıtlı taşınırlar hariç
hacizli taşınırın muhafaza altına alınıp ihale alıcısına teslime hazır hale
getirilmeden paraya çevrilemeyeceği (m.88); taşınır ve taşınmazlar bakımından
satış isteme süresinin yeknesaklaştırılması, alacaklı yanında borçlunun da
satışı talep edebileceği ve “haczeTürkçeen malların satışının hızlı bir şekilde
yapılabilmesi için” satış talebi ile birlikte kıymet takdiri ve satış
giderlerinin peşin olarak yatırılması gerektiği, sicile kayıtlı motorlu
araçların kıymet takdiri, muhafaza ve satış giderleri yatırılmazsa satış
talebinin vaki olmamış sayılacağı, bu giderlerinin Adalet Bakanlığınca
çıkarılacak tarife ile belirleneceği (m.106); borçlunun talebi üzerine icra
müdürü tarafından borçluya “kıymet takdiri yaptırarak” hacizli malın rızaen
satışı için yetki verilebileceği ve buna ilişkin usul (111/a); taşınırtaşınmaz
ayrımı yapılmaksızın (bkz. m.126, m.129) paraya çevirme aşamasında hem sanal
ortamda hem fiziki ortamda pey sürme usulü terkeTürkçeerek, “mahcuz malın en az
giderle ve en yüksek bedelle satılması için çok sayıda kişinin teklif
verebilmesi, teklif verenlerin hukukunun korunması, elektronik satış
işlemlerinin gerçekleştirileceği sistemin sağlıklı bir şekilde işleyişinin ve
güvenliğinin sağlanması, hak kayıplarının önlenmesi ve uygulama birliğinin
sağlanması amacıyla” hacizli malın UYAP sistemine entegre Elektronik Satış
Portalında paraya çevirme işlemlerinin yapılması (m.111/b); arttırmaya hazırlık
ve arttırma işlemlerinin nasıl yapılacağı (m.114, m.115); ihale alıcısının en
yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale bedelini yatırmaması halinde,
alınan teminatın iade eTürkçemeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere
alacaklarına mahsuben hak sahiplerine ödeneceği (m.114/6, bent 9; m.115/3);
“haksız ve kötüniyetli ihalenin feshi taleplerini engellemek için” satışı
isteyen alacaklı, borçlu ve resmi sicilde kayıtlı ilgililer dışında ihalenin
feshini talep edenlerin ihale bedeli üzerinden nispi harç (bkz. Harçlar Kanunu
(1) sayılı Tarife (A)(III)(1)’e eklenen g bendi) ve ihale bedelinin %5i kadar
teminat yatırması zorunluluğu (m.134) hakkında olanlar özellikle önem
taşımaktadır.
Kanun değişikliği ile muhafaza, kıymet takdiri
ve paraya çevirme bakımından öngörülen tarife ve yönetmeliklerin ne zaman
çıkarılacağı, benimsenin yeni paraya çevirme sisteminin kademeli olarak nasıl
yürürlüğe konulacağı konuları ise geçici m.18 ile düzenleme altına alınmıştır.
İflas takibinde paraya çevirme usulüne ilişkin m.242 ve m.244’te yapılan
değişiklikler ile yeni sisteme iflas takibi bakımından da uyum sağlanmıştır.
7343 sayılı Kanun ile çocuk teslimi ve çocukla
kişisel ilişki kurulması hakkındaki İİK m.25, m.25/a, m.25/b, m.341 ilga
eTürkçemiş; konu 03.07.2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda
düzenlenmiştir. Değişiklik uyarınca, çocukla kişisel ilişki kurulması ve çocuk
teslimine ilişkin ilam ve tedbirlerin, rızaen icra eTürkçememesi durumunda, icrası
hak sahibinin başvurusu üzerine Adalet Bakanlığınca kurulan adli destek ve
mağdur hizmetleri müdürlüklerince, müdürlük tarafından görevlendirilen
psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci ve rehber öğretmen gibi
uzmanlar, uzmanın bulunmadığı yerlerde ise öğretmen marifetiyle yerine
getirilecektir (m.41/A, m.41/B, m.41/C). 7343 sayılı Kanun m.42 ile yapılan
değişiklikle çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya
tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemler, müdürlükçe
belirlenen teslim mekânlarında gerçekleştirilecektir (m.41/D). Yine, 7343
sayılı Kanun m.43 ile yapılan değişiklikle çocuk teslimi ve çocukla kişisel
ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine
ilişkin müdürlükçe yapılan işlem ve verilen kararlara karşı, öğrenme veya
tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde, işlemi yapan müdürlüğün bulunduğu
yer aile mahkemesine şikâyette bulunulabileceği ve verilen karara karşı kanunda
belirlenen bir başka mahkemeye itiraz eTürkçeebileceği, itiraz üzerine verilen
kararın ise kesin olacağı düzenlenmiştir (m.41/E). 7343 sayılı Kanun m.44 ile
yapılan değişiklikle çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair
ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine muhalefet halinde ise
şikâyet üzerine aile mahkemesince kanunda belirlenen hadlere göre disiplin
hapsine karar verileceği düzenlemesi eklenmiştir (m.41/F). 7343 sayılı Kanun
m.46 ile yapılan değişiklikle Kanuna eklenen 41/H maddesi uyarınca çocuk
teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir
kararlarının yerine getirilmesine ilişkin yapılacak işlemler, tüm harçlardan
istisnadır ve işlemlerin yürütülmesi için yapılacak tüm masraflar, avukatlık
ücreti hariç Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Bu değişikliklerin
uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin çıkarılması ve sürecin nasıl ilerleyeceği
ise bir geçici madde ile hüküm altına alınmıştır (7343 sayılı Kanun m.48 ile
eklenen geçici m.2). Çocuk Koruma Kanunundaki bu değişiklerle uyum sağlanması
için 7343 sayılı Kanun ile 22/11/2007 tarihli ve 5717 sayılı Uluslararası Çocuk
Kaçırmanın Hukuki Yön Ve Kapsamına Dair Kanunda da gerekli değişiklikler
yapılmıştır. Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması hakkındaki
hükümlerin etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak üzere 7343 sayılı Kanun
m.37 ve m.38 ile Türk Medeni Kanunu m.182’de ve m.324’te değişiklik yapılarak
mahkemenin, kararında kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine
getirilmemesi halinde, çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velâyetin
değiştirilebileceğini ihtar edeceği ve buna rağmen kararın gerekleri yerine
getirilmezse velayetin değiştirebileceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu bu değişiklikler yanında yapılan
önemli bir değişiklik, “kanun yolu mahkemelerinde oluşan ilave iş yükünü, zaman
ve emek kaybını önlemek ve uygulamada yaşanan sorunları gidermek için”, kanun
yolu incelemesi sırasında icranın geri bırakılmasını düzenleyen İİK m.36’da
yapılan değişikliktir. Bölge adliye mahkemeleri faaliyete başladıktan sonra İİK
m.36’nın değişiklikten önceki halinin uygulanması bakımından ilmi ve kazai
içtihatlarda çeşitli görüş ayrılıkları ve uygulama farklılıkları ortaya
çıkmıştı. Özellikle bölge adliye mahkemesi tarafından verilen icranın geri
bırakılması kararının etkisinin hangi tarihe kadar devam edeceği ve bölge
adliye mahkemesinin başvuruyu esastan reddetmesi halinde teminatın alacaklıya
ödenip ödenmeyeceği, borçlunun temyize başvuruda bulunmasının beklenip
beklenmeyeceği; bölge adliye mahkemesi tarafından başvurunun haklı görülmesi ya
da Yargıtay’ın kararı bozması halinde teminatın borçluya iadesi kararının kim
tarafından verileceği konuları başlıca tartışılan meseleler idi. 7343 sayılı
Kanun m.5 ile İİK m.36’da yapılan değişiklikle, kanun yolu aşamasından icranın
geri bırakılması kararı verme yetkisi, “icranın geri bırakılması kararının,
istinaf ve temyiz aşamaları bakımından ayrı ayrı alınması usulü muhafaza”
eTürkçeerek, kanun yolu mahkemelerinden alınmış ve icra mahkemesine verilmiş;
Yargıtay tarafından kararın bozulması halinde teminatın iadesine bozma sonrası
esası inceleyecek mahkemenin karar vermesi yönünde değişiklik yapılmıştır. Değişiklik
ile bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddi halinde bir ayrıma
giTürkçeerek bölge adliye mahkemesinin başvurunun esastan reddi kararının kesin
olması halinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın
teminata konu olan paranın alacaklıya ödenmesi ve mal veya hakkın paraya
çevrilmesi; karara karşı temyiz kanun yolunun açık olması halinde ise temyiz
yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar icranın geri bırakılması kararının
etkisi devam etmesi hüküm altına alınmıştır.
Bir diğer önemli değişiklik, borçlu ile üçüncü
şahısların birlikte ellerinde bulundurdukları mahcuz mala ilişkin istihkak
davası sırasında üçüncü kişinin yedieminliği kabul etmesi halinde dava
konusunun ona bırakılacağı ancak İİK m.97/1 uyarınca takibin devamına karar
verilirse ilgili dava konusunun muhafaza altına alınabileceğine ilişkin 7343
sayılı Kanun m.8 ile İİK m.97/a’da yapılan değişikliktir.
Öte yandan, 7343 sayılı Kanun m.11 ile İİK
m.111’de değişiklik yapılarak borcun taksitle ödenmesi için yapacakları
sözleşme nedeniyle icra dairesinde düzenlenecek tutanak veya kâğıt, damga
vergisinden istisna eTürkçemiştir.
7343 sayılı Kanun m.28 ile İİK m.135’te yapılan
değişiklikle ise mahcuz taşınmaza ilişkin paraya çevirme işleminden sonra
taşınmazın ihale alıcısı tarafından üçüncü kişiye devri halinde, üçüncü kişinin
de tahliye talep edebileceği düzenlenmiştir.
7343 sayılı Kanun m.29 ile İİK m.142/a’da
yapılan değişiklikle paraların paylaştırılması aşamasında “teminat karşılığı
ödemenin” sıra cetvelinin düzenlenmesi üzerine talep eTürkçeebileceği ve sunulacak
kesin teminat mektubunun süresiz olmasına ilişkin hüküm bir diğer önemli
değişiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Son olarak 7343 sayılı Kanun m.56 ile Abonelik
Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü
Hakkında Kanun m.8/4’te haciz talebinin yapılması için ödeme emrinin tebliği
tarihinden itibaren iki yıl olarak öngörülen süre beş yıl olarak yeniden
düzenlenmiştir.
7343 sayılı Kanun ile İcra ve İflas Kanununda
ve diğer mevzuatta yapılan değişikliklerin, özellikle Çocuk Koruma Kanununa
eklenen yeni hükümlerin yararlı olacağı kanaati ve ümidindeyiz.
Son basıdan bu yana geçen kısa sürede İsviçre
İcra ve İflas Kanununda bir değişiklik olmamıştır.