Bu eserin temel amacı, eylem/eylemlerin vasıflandırılması, başka bir ifade ile suçun tespitidir.
Eylemin vasıflandırılmasından (suçun tespitinden) kasıt, 5237 sayılı TCK veya özel kanun hükümleri gözetilmek suretiyle, failin gerçekleştirdiği iddia edilen eylemin, hangi suçu oluşturduğunun sabitlenmesidir.
Eylemin suç teşkil edip etmediği, suçun nitelikli hal oluşturup oluşturmadığı, eylemin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı, fikri içtima veya zincirleme suç hükümlerinin uygulama şartlarının oluşup oluşmadığı gibi hususlar da suçun vasıflandırılması kapsamında değerlendirilir.
Ceza yargılamasının temelini oluşturan eylemin vasıflandırılmasının (suçun tespiti) hatalı olarak yapılması halinde, zincirleme şekilde ceza yargılaması ve/veya maddi hukuka ilişkin kurallar da hatalı olarak uygulanacak ve sonuçta hukuka aykırı (hatalı) bir hüküm verilecektir. Örneğin, eylemin hatalı vasıflandırılması halinde aslında ağır ceza mahkemesinde yapılması gereken yargılamanın, asliye ceza mahkemesinde yapılması ile hukuka aykırılık şekilde hüküm oluşturacaktır.
Benzer şekilde aleyhe bozma yasağı/kazanılmış hak ilkeleri uyarınca olması gerekenden daha az cezaya hükmedilmesi zorunluluğu bulunduğu hallerde ise suç işleyen fail hakkında daha az cezaya hükmedilmesi suretiyle adil olmayan yargılama ile ceza yargılaması sonuçlanmış olacaktır.
Suçun sübutu ise, suçun vasıflandırılması (suçun tespitinden) farklı bir kavramdır. Suçun tespitinden sonra ve suç teşkil eden eylemin fail tarafından işlenip işlenmediği araştırılır. Suç, fail tarafından işlendiği kabul edilmesi halinde “suçun sübut” bulduğu kabul edilir. Suçun sübutu, ispat sorununu ile yakından ilgili bir kavram olup, suçun fail tarafından işlenip işlenmedi ve kapsamda suçun manevi unsuru her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı kanıtlarla ispat edilmesi zorunludur.
Uygulamada, kanun yolu incelemesi sonucunda, eylemin hatalı olarak vasıflandırıldığı (suç vasfında hataya düşüldüğü) kanaatine varılarak binlerce bozma kararı verildiği inkar edilemeyecek bir gerçektir.
Eylem/eylemlerin sağlıklı bir şekilde vasıflandırılması ile yakından ilgili olan ve her somut olayın özelliği, suçun unsurları ile suçun işleniş şekli gözetilerek soruşturma aşamasında yapılacak iş ve işlemlerin neler olduğu her bölüm sonunda toplu olarak açıklanmaya çalışılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar gözetilmek suretiyle 5237 sayılı TCK’nın İkinci Kitap, İkinci Kısım ve Onuncu Bölümde (154 maddesinde) hükme bağlanan Mala Karşı Suçlar (kapsamında hakkı olmayan yere tecavüz suçu) ile bu suçla yakından ilişkili 3091 sayılı Kanuna aykırılık suçu incelenmiştir.