Hakaret Suçları

Öncelikle belirtmek isteriz ki, kitabın birinci baskısına yazdığımız önsözdeki tüm hususlar, ikinci baskısı için de geçerlidir. Kitabın bu ikinci baskısında bilgilerin ve yasa metinlerinin kontrolüyle yetinilmemiş, güncel içtihatlar, kitapta yer alan önceki bilgiler ışığında ve çerçevesinde yeniden taranmış, en yeni tarihli 157 yeni Yargıtay İçtihadı eklenmiştir. Bu kapsamda tıpkı birinci baskıda olduğu gibi, faydalı olacağı düşünülen bir içtihadın tamamının uzun uzadıya aktarılması yerine, konuya ışık tutacak kısmın önemli cümleleri koyulaştırılarak aktarılmış ve bu şekilde uygulayıcıların bir Yargıtay içtihadına baktıklarında aradıkları noktayı net ve kolay bir şekilde bulmaları düşüncesinden hareket edilmiştir. Dolayısıyla kitabın birbirini tekrar eden içtihatlardan oluşmasının ve içtihatların konuyla ilgisi olmayan kısımlarının yer almasının önüne geçilerek, kitabın sayfa sayısının anlamsız bir şekilde şişirilmesinin de önüne geçilmiştir. 1. BASKI ÖNSÖZ Uygulayıcıların ve öğreti dünyasının da bildiği üzere uygulamada en çok karşılaşılan suçlar hakaret, tehdit, mala zarar verme, hırsızlık, kasten yaralama ve taksirle yaralama suçlarıdır diyebiliriz. Bu bakımdan bahsettiğimiz türden suçların, özellikle uygulamanın içinde yer alan bir yargıç ve savcının akıl süzgecinden geçirilerek, hem teorik ve hem de pratik yönden ele alınıp, gerek uygulayıcılar ve gerekse de öğreti dünyasının yararlanmasına sunulması amacı kitabın hazırlanmasında ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla bu kitap, uygulamada en çok işlenen suçlar isimli seri kitap çalışmamızın da ilk kitabıdır diyebiliriz. İlk kitabın hakaret suçları na ilişkin olmasının en önemli sebebiyse düşünce özgürlüğüne verdiğimiz değerdir diyebiliriz. Zira düşünce özgürlüğü, çağdaş dünyanın belki de en önemli kavramıdır. Hakaret eyleminin suç olarak düzenlenmesi, özellikle basın yoluyla hakaret suçları bakımından düşünce özgürlüğünü yakından ilgilendirdiğinden, bu konuda hem öğreti hem de uygulayıcılar yönünden faydalı bir eser ortaya konulmak istenmiştir. Özetle söylemek gerekirse, bu kitapta, 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’ndaki düzenlemeler ışığında hakaret suçu hem teorik anlamda hem de pratik (uygulama) anlamında ele alınarak derinlemesine irdelenmiş ve konuyla ilgili olarak Yargıtay’ın en yeni içtihatlarından örnekler verilerek uygulayıcıya ve teorisyenlere ışık tutulmak istenmiştir. Yargıtay içtihatlarından örnekler verilirken en yeni olanlarının seçilmiş olmasının yanında, bir Yargıtay içtihadının tamamının uzun uzadıya aktarılması yerine, konuya ışık tutacak kısmı önemli cümleleri koyulaştırılarak aktarılmış ve bu şekilde uygulayıcıların bir Yargıtay içtihadına baktıklarında aradıkları noktayı net ve kolay bir şekilde bulmaları düşüncesinden hareket edilmiştir. Dolayısıyla kitabın birbirini tekrar eden içtihatlardan oluşmasının ve içtihatların konuyla ilgisi olmayan kısımlarının yer almasının önüne geçilerek, kitabın sayfa sayısının anlamsız bir şekilde şişirilmesinin de önüne geçilmiştir.