Ceza Yargılamasında Tutuklama ve Tahliye

Türk hukukunda ceza yargılaması, günümüzde çok önem kazanmıştır. Yargılama yasa metninin uygulanmasındaki doğruluk ile isabet bulur. Doğru yargılama, doğru uygulamadır. Uygulamadaki sorunlar günümüzde hak ihlallerini doğrulamaktadır. Hak ihlalleri fazlalaştıkça mağdurların sayısı artmakta, mağduriyet Adaletin gerçekleşmesini engellemektedir. Gerçekleşmeyen adalet ise kamu vicdanında kanayan yara olmuştur. Sebebi araştırıldığında tutuklamanın uygulamada istisna olması gerekirken asıl uygulama olması, tutuklamanın süresi yönünden cezaya dönüşmesi sonucu şikâyetler, toplumsal sızlanmalar artmıştır. Tutuklama, uygulamada ceza yargılamasında kaosa neden olmuş, mahkemeye düşen insanların adeta kâbusu olmuştur. Toplumsal kâbus tutuklama neticesi cezaevleri, tutukevi olma özelliğini ve kapısında yazan tutukevi kelimesini geçersiz hale getirmiş, toplumsal üzüntü kaynağı olmuştur. Bu nedenle tutuklamayı zorlaştıracak, delilsiz tutuklamanın olmayacağı bir ortam ve ülke yaratmak için tüm hukukçulara, bilhassa meslektaşım avukatlara büyük bir yük düşmektedir. Israrla, açıklamalı, notlu, izahatlı, ispatlı dilekçe ve beyanlar ile mahkemelerden talepler yapılmalıdır. Mahkeme heyeti de aynı düşünce ve saikler içinde, toplumda kişiselleşen cezalar ve yargılamaları süresince tutuksuz yargılanmaları asıl uygulama olmalı, tutuklama süresi mümkün olduğunca kısa tutulmalı, hatta tutuksuz yargılama ön planda uygulanmalıdır. Bu nedenle, bu kitap tutuklamayı kaldırma sebepleri konusunda ipucu veren, yılların tecrübesi ve bilgi birikiminin, görüşlerin tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. Tahliye konusu da, hacimli, açıklamalı olarak irdelenmiş ve okuyucuya, meslektaşlara uygulamada kolaylık sağlamak için bir yol haritası olarak yazılmıştır.