Anayasa Yargısında Ön Denetim
Anayasa Yargısında Ön Denetim

Anayasa Yargısında Ön Denetim

İndirim Oranı : %15 İndirim
Fiyat : ₺550,00
İndirimli : ₺467,50

Kitabın Detayları

Baskı Sayısı : 1

Ebat : 16x24

Sayfa Sayısı : 460

Kapak Türü : Karton Kapaklı

Kağıt Türü : I.Hamur

Dili : Türkçe

Kitabın Açıklaması
Öğretide, a priori denetime ilişkin literatürün oldukça zayıf olduğu daha ilk anda dikkati çekmektedir. A priori denetimin şu veya bu şekilde yer bulduğu çalışmaların çoğunda denetim, ya sadece yapılan çalışmanın ana teması ekseninde yan bir açıklama olarak ya da yaşanan belli başlı sorunlar karşısında çözüm olabileceği zikredilmekle yetinilen bir öneri olarak kendine yer bulabilmektedir. Genellikle bu türden çalışmalarda a priori denetim, doğrudan doğruya Fransız uygulamasının kısa bir özeti verilmek suretiyle ortaya konmaktadır. Vurgulamak gerekir ki, a priori denetimin yabancı literatürde de bu şekildeki incelenmesi yaygındır.
“Türk anayasa yargısının, bir kısmı acil olmakla birlikte, çözüme ihtiyaç duyan bazı sorunlarına a priori denetim çözüm olabilir mi?”, “A priori denetim Türkiye için gerekli midir?” sorularıyla yola çıkılan bu çalışmada amaç; birkaç kez son anda eşiğinden dönülen ve daha önce uygulanmasının düşünüldüğü normların denetimine dönük sorunların halen devam ettiği a priori denetimi, bütün boyutlarıyla ortaya koymak ve nihayet çözüm bekleyen ihtiyaçlar üzerinden Türk anayasa yargısı için bir “a priori denetim modeli” önerisi oluşturmaktır.
Dört bölümden oluşan bu çalışmanın ilk bölümü, bir giriş bölümü niteliğinde olup, bu bölümde amaç; anayasaya uygunluk denetiminin esaslarının ortaya konması suretiyle, çalışmanın üzerine oturacağı temelin oluşturulmasıdır. Bu tercih, anayasa yargısına dönük genel esaslara baştan yer verilmek suretiyle, a priori denetimin anayasa yargısı içindeki konumunun fotoğrafını çekmek adına da önemlidir. Bu bölümde, a priori denetimin siyasi bir denetim olarak doğuşu göz önüne alınarak, siyasi denetime özel bir yer ayrılmıştır. Belirtmek gerekir ki bu bölümde yapılan inceleme, öğretide anayasaya uygunluğun siyasi denetimi incelenirken esas alınan yaygın yaklaşımdan önemli ölçüde ayrışmaktadır. Yaygın olan yaklaşımda siyasi denetimin, parlamento içi denetim araçlarına hasredildiği görülmektedir. Ancak bu çalışmada, söz konusu yaygın yaklaşım bir yana bırakılarak, parlamento eksenli siyasi denetime – ki devlet başkanının siyasi denetimi de bu kapsamda değerlendirilmiştir- değinmekle yetinilecektir. Buna karşın, 18. yüzyıl sonlarından bugünkü Fransız Anayasa Konseyi’nin kuruluşuna kadar uzanan Fransız tipi siyasi denetim ile ömrü kısa olmasına karşın, farklı bir denetim örneği olan Sovyet tipi siyasi denetime, olabildiğince detaylı yer verilmeye çalışılacaktır. Bölümün devamında, anayasaya uygunluğun yargısal denetiminin ortaya çıkışı, modelleri, yöntemleri gibi temel hususlara yer verilecektir.
Çalışmanın ikinci bölümü, anayasa yargısında a priori denetime özgülenmiştir. Bu bölümde ilk olarak, a priori denetime dönük genel (teorik) bir çerçeve oluşturulmaya, a priori denetimin genel karakteri ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu doğrultuda, öncelikle a priori denetime ilişkin öğretideki farklı kullanımlardan kaynaklanan terim ve zaman bulanıklığının ve karmaşasının giderilmesi amaçlanmaktadır. Sonrasında, a priori denetimin genel çerçevesi, anayasa yargısındaki klasik inceleme yöntemine uygun olarak (denetimin konusu, denetimi harekete geçirebilecekler, denetimde süreler, denetim sonucu verilecek kararlar ve bunların etkileri) ortaya konulacaktır. Devamında, yine pek yapılmamış şekliyle, a priori denetim uygulamalarını değerlendirmeye ve sınıflandırmaya imkan tanıyacak uygulama ölçütleri oluşturulmaya çalışılacaktır. Nihayet ikinci bölümün son kısmında, a priori denetimi uygulayan ülke örneklerine yer verilecektir.
Üçüncü bölümde, ayrıca ve detaylı incelenmeyi hak ettiği düşünülen, Fransa örneğine yer verilecektir. Bu bölümde, a priori denetimin amiral gemisi olarak nitelendirilebilecek olan Fransız a priori denetimi, norm denetimine dönük boyutuyla neredeyse eksiksiz olarak incelenecektir. Sistemin bütünlüğü adına, hayli genç olan ve yeni bir devrim olarak nitelendirilen Fransız somut norm denetimine, yani öncelikli anayasallık sorununa (question prioritaire de constitutionnalité), kısaca değinilecektir.
Dördüncü ve son bölümde, Türk anayasa yargısının norm denetiminde tercih ettiği yöntem ile bunun üzerine bina ettiği yapının bugün çözüme ihtiyaç duyan birçok meseleye kaynaklık ettiği gerçeği ve bu gerçek karşısında aksiyon alan Anayasa Mahkemesinin, sahip olduğu araçlarla bu kaynağı ne kadar kurutabildiği öncelikle incelenecektir. Sonrasında ise, birtakım güncel spesifik sorunlar ortaya konmaya çalışılarak, Anayasa Mahkemesinin sahip olduğu silahların bu sorunların çözümünde yeterli olup olmadıkları; eğer yeterli değillerse, a priori denetimin, bu sorunlara dönük yerinde ve doğru çözümler sunup sunamayacağı irdelenecektir. Nihayet, bu irdeleme neticesinde, a priori denetimin gerekli olduğuna kanaat getirilen konularda, bir a priori denetim modeli önerisi inşa edilmeye çalışılacaktır.
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.