Alfabetik Medeni Usul El Kitabı

Kitabın ilk baskısının tükenmiş olması nedeniyle yeni baskısını yapma ihtiyacı doğmuştur.

Önceki baskının tükendiği tarihlerde Yeni Yargı Paketi gündemde olduğundan, kitabı en güncel haliyle okuyuculara sunabilmek için bu pakette yer alan düzenlemelerin kanunlaşma süreci beklenmiş ve kitabın baskıya verilmesi süreci bu nedenle biraz uzamıştır.

Gerek yeni mevzuat düzenlemeleri, gerek Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarıyla, mevzuatta meydana gelen değişiklikler kitaba işlenmiş, önceki baskıda eksik kaldığını düşündüğümüz bazı yeni başlıklar kitaba eklenmiştir. Yine ilk baskıda yer almasına rağmen açıklanıp değerlendirilmesi gerektiğine inandığımız bazı hususlar eklenmek suretiyle önceki başlıklardaki bazı anlatımların genişletilip zenginleştirilmesine çalışılmıştır.

Kitap isminden de anlaşıldığı üzere medeni usul hukuku konularının alfabetik bir sıralama dahilinde başlıklar haline getirilip bu başlıklar altında açıklanması metoduyla yazılmıştır. Bu yapılırken sadece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri değil diğer yasalardaki usul düzenlemeleri de dikkate alınmıştır.

Bu baskının hazırlanma sürecinde de ilgili Yargıtay kararları taranmış ve güncel uygulamanın kitaba yansıtılması amaçlanmıştır. Kitabın ilk baskısında ilgili Yargıtay kararlarının yer aldığı ayrı bir bölüm yer almakta idi. Kitabın genişletilip yenilenen anlatım bölümü ve emsal yeni kararlarla birlikte değerlendirildiğinde kitabı tek cilt olarak okuyucuya sunabilmek için bu baskıda kararların kitapta ayrı bir bölüm olarak yer alması sisteminden vazgeçilmiştir. Bunun yerine emsal olarak yer verilen Yargıtay kararının bulunmasına esas künyesinin, ilgili açıklama bölümlerinde yer verilen dipnotlarda gösterilmesi yöntemi uygulanmıştır

Kamu gücünün işlemi, eylemi ya da eylemsizliğiyle temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesi halinde başvurulabilen bir yol olarak yapılan bireysel başvurular, medeni usul hukukuna ilişkin yargı uygulamalarından da kaynaklanabilmektedir. Bu kapsamda yapılan başurularla ilgili olarak Anayasa Mahkemesince verilen bireysel başvuru ihlal kararlarından da bazı başlıklarda söz edilmiştir.

İstinaf ve temyiz parasal sınırları yönünden karar tarihindeki parasal sınırlar esas alınmakta ise de 7 Kasım 2024 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7531 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında, bölge adliye mahkemesinin kaldırıp geri gönderme veya Yargıtay’ın bozma kararı sonrasında yeniden verilecek kararlar için önceki parasal sınırların uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle karar tarihi yeni olsa da eski tarihli parasal sınırların uygulanması gerekebileceğinden kolaylıkla uluşmak için kitabın son bölümüne bu parasal sınırlar konulmuş ve ileri tarihler için doldurulup işlevsel kullanılabilmesi için de satırlar ayrılmıştır.